28 Ekim 2007 Pazar

Supangle


Geçenlerde Didem hastalanmıştı,
“Böyle yumuşak bişeyler olsa ne güzel yerdim”
deyince supangle yapmaya karar verdik. Yalnız nasıl oldu anlamadım, 3 dakika içinde bir baktım ocakta tencerenin başındaki benim (TA).
Önümde ne malzemeler vardı, onu yazayım;

Ocak (yanar vaziyette),
1 kahve fincanı mısır nişastası,
3 kahve fincanı toz şeker,
1 lt. süt,
2 çorba kaşığı kakao,
80 gr. bitter çikolata,
Supanglenin içi için de ayrıca hazır kek. (Artan bir kek veya bisküvi de koyulabilirmiş. Biz böyle yapmışız. Biz çok zengin olmalıyız. Yaşasın.)
Süslemek için de Antep fıstığı (Swarovski kullanılabilirdi aslında o zaman burada da ama...)

Neyse, efendim ne yaptım (bugünün tarifi benden), pişireceğimiz kaba önce mısır nişastasıyla toz şekeri koyup, topak topak olmasın diye azar azar sütümüzü ilave ettim. Ben sütü her yere eşit gelsin diye çok itinayla gezdirdim tencere içinde ama galiba buna gerek yokmuş, siz istediğiniz gibi dökebilirsiniz. Aynı anda kakao ve çikolatasını ilave ettim, karıştıra karıştıra kaynattım. Kaynatırken ölçü, kabın içinde ceylan gözlerini görmek. Öyleymiş. Pötek pötek çıkmaya başladıysa kabarcıklar, olmuş demekmiş. Bunun sonrasında en çok 1-2 dakika daha kaynatıp ocağın altını kapattım.
Güzel kaselerimizin içine keklerimizi koyduktan sonra (bende konmuşu vardı, oradan devam ediyorum) üzerine supangleyi pay ettim. Bizim çanaklarımıza göre bu ölçüden 8 adet supangle çıkıyor. Bu arada kekler isteğe göre birkaç kattan oluşturulup, katların arasına çikolata da ilave edilebilir. Ben öyle yaptım. Yani onun da yapılmışı vardı, bana bir üstüne dökmek kalmıştı, döktüm. Yalnız hayrettir onu bile adam gibi beceremedim ya, helal olsun. Benimkiler yamuk yumuk, engebeli bi şekilde döküldüler kaba. Üzerlerinde yürünmüş gibi bir halleri vardı. Son kabı Didem yaptı, ütülenmiş gibiydi.
En son üzerlerine Antep fıstığı serpiştirdim, attım dolaba. Soğumasını bekleyerek, tamam tamam, soğumasını falan beklemeden giriştim yedim. Didem de (söyliycem bana ne) önce tencereyi sıyırdı bu arada, haha! Ben yapmadım. Yapmam öyle şeyler ben.
Herkese afiyet olsun.

Bu arada içimizi bu sene her senekinden çok titreten Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun. Ne mutlu Türk’üm diyene, ne mutlu Türkiyeli’yim diyen, ne mutlu bu cumhuriyeti seven herkese.